27 Mayıs 2011 Cuma

Orman Hayattır:İnsan Eliyle Yapılan Ağaçlandırmalar, Doğal Ormanların Yerini Tutamaz

Basın  ve kamuoyuna
“21 Mart Dünya Ormancılık Günü ve Orman Haftası”
Orman Hayattır !..

TEMA Vakfı, 21 Mart Dünya Ormancılık Günü ve Haftası’nda ormanlarımızın ve tüm doğal varlıklarımızın hiç olmadığı kadar büyük tehdit altında olduğuna dikkat çekiyor. Vakıf halkımızı her türlü tehdide karşı doğal ormanlarımızı korumaya ve bununla beraber ağaçlandırma çalışmalarına destek vermeye davet ediyor.

Ormanlarımız ve tüm doğal varlıklarımız hiç bu kadar tehdit altında olmamıştı. İnsanoğlu kişisel çıkarları uğruna ev yapmak, fabrika inşa etmek, yol yapmak, tarla açmak, maden çıkarmak, kimi zaman sadece yok etmek için acımasızca ormanları kesiyor, yakıyor, işgal ediyor. Oysa yan yana duran ağaç topluluklarından çok daha fazlasıdır orman. Hayvanların ve bitkilerin yuvası aynı zamanda da sağladığı oksijenle, insanoğlunun hayat kaynağıdır. Tüm bunların yanında, toprağı; yani “yaşam”ı, en büyük tehdid olan erozyondan koruyan, su varlığımızı zenginleştiren yeşil bir örtüdür orman.

Ormanların faydaları saymakla bitmez. Sellerin ve taşkınların oluşmasını önler, yer altı sularının birikmesine yardım eder, iklim üzerinde olumlu etkiler yapar, havayı temizler, gürültüyü azaltır. Yapacak ve yakacak hammadde kaynağıdır. Ekolojik olarak çok hassas bir konumda bulunan ormanlarımız iklim ve toprak yapısındaki çeşitlilikten kaynaklanan ender bir biyolojik zenginliktir.

İnsan Eliyle Yapılan Ağaçlandırmalar, Doğal Ormanların Yerini Tutamaz
Avrupa Birliği’nin ormanlarının % 1’i doğal orman iken, ülkemizde bulunan ormanların % 93’ü doğal yapıdadır. Doğal ormanlarda yüzlerce tür ağaç, bitki, hayvan birarada uyum içinde yaşayan bir ekosistemi oluşturur. Ve insan eliyle oluşturulan hiçbir ağaçlandırma, asla doğal olanın yerini tutamaz. Bu bilgiler ışığında ülkemizde son yıllarda sivil toplum kuruluşlarının öncülüğünde başta ormanlarımız olmak üzere doğal varlıkların korunmasına ilişkin bilinç ve duyarlılığın artması son derece ümit vericidir.

Kişisel çıkarlar uğruna tahrip ettiğimiz ormanlar Dünyamıza ve üzerindeki tüm canlılara hayat veriyor. TEMA Vakfı 21 Mart Dünya Ormancılık Günü ve Orman Haftası’nda bir kez daha büyük tehdit altındaki ormanların ve yeşil örtünün topraklarımızı erozyondan korumak için ne kadar önemli olduğunu altını çiziyor ve halkımızı “dikili bir ağaca” sahip olmaya davet ediyor. 3464’e boş SMS atarak 5 TL karşılığında, bir fidanı toprakla buluşturabilir ve  2500 ü Trabzon gönüllüsü olmak üzere Türkiye genelindeki 410.000 aşkın TEMA Gönüllüsü’nün Türkiye’nin çöl olma riskine karşı verdiği 18 yıllık mücadelenin haklı gururunu paylaşabilirsiniz.

Doğal ormanlarımızı koruyalım, ağaçlandırma çalışmalarına destek vererek orman varlığımızı arttıralım.

Türkiye Çöl Olmasın                 TEMA Vakfı Trabzon Temsilciliği

EK: Editöre Notlar






          Ağaçlar, havadaki karbondioksiti emer. Dünyadaki ormanların sadece biyokütlelerinde 283 cigaton karbonu tuttukları tahmin edilmektedir. Ölü ormanlar, otlar ve toprağın, atmosferde bulunan karbondioksitin % 50’den fazlasını biyokütlelerinde barındırdıkları varsayılmaktadır.

          Dünya genelinde yokedilen ormanlardan atmosfere yılda 1.1 ciga ton karbon salınmaktadır. Bu miktar 4 milyar 25 kiloluk mangal kömürüne eşdeğerdir.

          Sanayi ve tarım ihtiyaçlarının artması, nüfus artışı, fakirlik, tüketici ihtiyaçları ormansızlaşmanın arkasındaki başlıca nedenlerdendir. 2005 yılında kereste ve yakacak için kesilen ormanların toplamı 3,1 milyar metreküptür.

          Dünyada her yıl ortalama 13 milyon hektar yaklaşık İç Anadolu Bölgesi’nin yüz ölçümü kadar orman yok olmaktadır. Geçtiğimiz 10 yıl içerisinde Dünya genelinde kaybedilen ormanları geri kazanmak için 130 milyon hektar -Türkiye’nin yaklaşık 1,5 katı- büyüklüğünde bir alana ağaç dikmemiz gerekmektedir. 130 milyon hektarlık bu alana 10 sene boyunca aralıksız olarak yaklaşık 14 milyar ağaç dikilmelidir. Bir başka değişle dünyadaki tüm insanlar 10 yıl boyunca senede 2 ağaç dikmelidir ve bu ağaçlara bakarak yaşamalarını sağlamalıdır.

          1 hektar ağaç yılda 6 ton karbon dioksit emer. Ortalama büyüklükte bir ağaç senede ortalama 12 kg karbon dioksit emer ve bir ailenin senelik ihtiyacı olan  oksijen miktarını atmosfere verir.

          Yıllık 13 milyon hektar olduğu tahmin edilen tropikal orman kaybı da atmosfere her yıl 6,5 milyar ton karbondioksit ekliyor.

          2000-2005 yılları arasında dünya yılda 7,3 milyon hektar orman kaybetti. Yok edilen her bir hektarlık orman, bitki örtüsünün türüne bağlı olarak, atmosfere 217-640 ton karbon yaydı.

          Türkiye’nin 2007 yılı toplam sera gazı emisyonları 372,6 milyon tondur. Bu emisyonlarda Enerji sektörünün payı %77.5, tarım ve sanayi sektörlerinin payları %7’şer, ve atık sektörünün payı ise %8.5 dur. Bu emisyonların %20’sine tekabül eden 76 milyon tonu, başta ormanlarımız olmak üzere yutak alanlarımız tarafından absorbe edilmektedir.

          Sera gazı emisyonu dikkate alındığında,  kişi başı Türkiye emisyonu yılda 4,5 CO2 ton olup, bu oran ABD’de 24,5 Kanada da ise 23,4 tondur.

          1850–2002 döneminde atmosfere salınan sera gazlarının %29,3’ü ABD, % 26,5’i AB–25, %8,1’i Rusya ve % 7,6’sı Çin tarafından üretilmiştir. Türkiye’nin tarihsel süreçte küresel sera gazı emisyonlarındaki sorumluluğu % 1’den küçüktür. Ancak son yıllarda sera gazı üretiminde oransal olarak en fazla artış gösteren ülkelerden birisi Türkiye’dir

          Ülkemizde 1972 yılında 20,2 milyon hektar olan orman varlığımız, yapılan ağaçlandırma, erozyon kontrolü ve iyileştirme çalışmaları neticesinde 2008 yılı sonu itibariyle 21.2 milyon hektar alana ulaşmıştır. 40 yılda 1 milyon hektar arttırılabilmiştir.


Kaynakçalar: (1) Birleşmiş Milletler Çevre Programı UNEP Resmi web sitesi http://www.unep.org/billiontreecampaign/  (2)Dünyanın Durumu 2009 TEMA Vakfı – Türkiye İş Bankası Yayınları (Worldwatch Enstitüsü) (3) Çevre ve Orman Bakanlığı
.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder